12 Ağustos 2010 Perşembe

Her kedinin ruhunda bir Anakin Skywalker, bir Sezercik, bir Kraliçe Elizabeth ,bir de Sıdıka vardır


Yukarıdaki mahlukat benim kedim olur. 5. kedim bu sanırım. 22 eylülde bir yaşını doldurcak *ilk defa bir kedi bir yılını tamamlayabildi bizim evde* İlk kedimin ölümünde benim payım olabilir yalnız. Oyuncak piknik sepetleri olurdu ya hani. Abimle kediyi onun içine koyar onları kapatır üstünede yastıklar filan koyardık kedinin. Van kedisiydi bide o. Garibim gençlik hastalığından öldü ama onca senedir vicdan azabı duyuyorm o kedi için. Çok küçüktüm o zamanlar. Kedi nereye gitti dediğimde annesi gelip aldı demişlerdi. Bende inanmıştım *ehehe* Zaten bu kedi konusunda hep böyle saftirik oluyorum ben bi şekilde kandırıldım bunca yıldır. İkinci kedimi saksılara tuvaletini yapıyo diye hastanenin çöpüne bırakmıştı. Hayır o nasıl bi mantıksa cami avlusuna bebek bırakır gibi. Hoş saksıya işeyen kediden hayır gelmezdi oda var. Üçüncü kedimde siyamdı yavrum pek güzeldi bi o eceliyle öldü. Yalnız oda çok enteresan bi durum. Kaç kişinin kedisi bağırsak kanserinden ölebilir ya? Veterinere bir çuval *bildiğin çuval yalnız* tıbbi malzeme vermiştik ameliyatı için. *Annem hemşire olduğundan* Adamda ankaraya göndericem orda ameliyat olucak demişti. Bi daha kediden haber alamadık. Babamın bi lafı hiç aklımdan çıkmaz. Kendiside kanser olduğundan kedinin kanser olduğunu duyduğunda 'mal sahibine çekmezse mındar olur zaten' demişti:D O kediyide öyle kaybettim velasıl.

4. Kedimi bildiğin yanlış bi arama sayesinde edindim. Kadının biri aradı beni. Ortaokuldayım o zamanlar. Yanlış aradınz herhalde kimi aradınız fln derken kedisini verceği birini arıyomuş. Ben atladım tabi hemen. Oda bi 7 ay fln kaldı bizde. Bigün yemek yiyoruz annemde balkona kapatmış kediyi ne mantıksa. Sofraya gelmesin diye. Ben hep erken kalkarım yemekten hızlı yediğim için. Odama geçerken dedim ki bak kediyi balkonda bırakma sakın. Sanki ben öyle dememişim. Aradan bi saat geçti kedi yok meydanda. Anneme dedim nerde kedi. Bilmem balkonun kapısını açmıştım dedi. Ara tara yok kedi. Annem apartmana flnmı çıktı kaşla göz arasında acaba diye alt katlara fln bakmaya gitti. Benimde beynimde bi ampul yandı o an aklımda. Şöyle ki; benim o kedim samıttı biraz. Bi balerin bi ip cambazı bi sirk merakımı vardır nedir balkona her çıkışında demirlere çıkar orda yürürdü. Direk balkona koştum tabi ben bu aklıma gelince. 8. katta oturuyoduk o zamanlar. Kafayı bi uzattım aşşada bnm kedi. Bizim alt komşuda balkona çıkmış 'düştü o düştü' diyo. Sanki cam silen temizlikçi bezini düşürmüş gibi bir edayla. Bir koştum aşşağı. Annemde inmiş o sıra almış kucağına kediyi. Bir kapmışım o kediyi elinden. Etrafta bi kaç insan birikmiş. Nasıl bağırıyorum kadına katiiiiiil! diye:D:D:D Şimdi düşününce acıyorum annemede cidden. Görende kardeşimi fln katletti sanıcak. Ama benim aklımda hep şu soru işareti kaldı. Acaba düşerken gören biri olmuşmudur. Düşünsene böyle marketten çıkmışsın eve gidiyosun. Bi kedi düşüyo aşşağı filan. Neyse arka bacağını kırmış sadece iyileşti kısa sürede.

Şuanki kedimin adı Geyşa. Biliptemi koymuşum adını nedir. O kadar kedi besledim, onca kedi sevdim, böylesini hiç görmedim arkadaş. Küçükken sakin uslu bişeydi bu. Büyüyünce bi haller oldu hayvana. O kadar asi o kadar şımarıkki anlatamam. Önceden koynumda uyuyan kedi şimdi kucağa alınca kıyameti koparıyo. İlla kendi keyfi yetince gelecek hanfendi. Hayır ne zaman gelceğide belli olmuyo ki. Salonda televizyon izliyorum. Tam tuvalete yada mutfağa gidecek oluyorum. Pıtpıtpıt geliyo kucağıma patileriyle karnıma bastıyoru yerini ayarlıyo. Küüüt vuruyo kafayı uyuyo. Bir saat kırkbeş dk kadar bekliyorum ben sonra hanımefendi uyanacak diye. Uyucağımıza yakında yastıklarımıza kurulup uyuyo. Kaldıramıyoruzda. Kaldırıp koyuyorum kafayı yastığa. Kafamın yanına yatıp uyuyo bu seferde. Sabaha kadar öyle uyuyoruz resmen.

Bir huyu var onu da hala çözebilmiş değilim. Koridorun ortasında böle oturuyo paşalar gibi. ama bildiğin paşa gibi. Koridora çıkıyorum. 'bu koridor benim birader bi sorun mu var?' dercesine bi bakış atıyo. Azıcık seviyim diyorum. Sinir krizi geçiyor. Böyle kulakları dikiyo göz bebekleri siyah siyah oluyo resimdeki gibi dişlerini çıkartıyo garip garip miyavlıyo bide. Sanki az sonra Anakin skywalkerdan Darth vader a dönüşcek gibi. Bir atlıyo üzerime. Mümkün değil geçemiyorum ordan. Koşıyım diyorum ayak bileğime sarılıyo sürüklüyorum resmen hayvanı. Hayır üstüne basıcam diye kaçamıyorumda.

Bide Sezercik tripleri var bunun. Tabak çanak kırma hastasıdır kendisi. Bakmadığınız anda eşyaları itelemeye bayılır. Deli gücümü vardır nedir kaç kere yemek tabağı kırdı. Böyle arkam dönükken patisiyle çaktırmadan iteliyo tabakları ya. Bir bağırıyorum bütün apartman inliyo yeminle. Suçunuda biliyo şerefsiz. Kırdıktan sonraki 2 saat sanırsınız bir sezercik sanırsınız bir küçük emrah. Sanki çaktırmadan tabağı iteleyen o değildi de bendim. Niye kızıyosun bana yeaa dercesine ağlamaklı bi ifade. Hayır kıyamıyorumda kızmaya. Seviyorum. Beş dk sonra yine aynı şeyi yapıyo pislik. Bider ders çalışırken defterimin üstüne yatıp uyuma gibi bi huyu var. Ne zaman elimde defter kitap görse ya üstüne yatıyo yada kitapla arama girip orda uyuyo.

Eve biri geldimi hele yandık. Kapı zili çaldığı anda nerede ne koşulda olursa olsun kapıya koşuyo. Hayır benim anlamadığım koşsa açabilecek sanki kapıyı. Bigün bunu yapıcağından ciddi anlamda korkuyorum yalnız misafir filan karşılıcak yakında. Ne zaman bulaşıkları sudan geçirip makineye koymak için lavabo başına geçsem benden önce gider lavabonun başına. Sanki yeni gelin evde. Çekil anneciğim ben yapayım filan dicek gibi bi hali var. Bak ben bunları yazarken sezercik tribine girdi. Annemin kucağına atladı. Daha doğrusu atlayamadı sanırım ki tutunayım derken tırnaklarını dizine geçirdi. Annemin çığlığından öyle anladım yani ben. Pıt pıt geldi yanıma. Yüz vermedim. Yatağın ortasına yattı kafayı dikti acıklı bi uyuklama vaziyetinde şuan. Bi kedi bu yatış * daha doğrusu oturuş* şekliyle nasıl uyur anlamıyorum ki. Gideyim seveyim azıcık şunu bari. Acıdım yine sıpaya.

1 yorum:

eda dedi ki...

koridorda bizim velet de aynı tribe giriyor ya:) koridorun karşısında koşarak üstümüze atlıyor havada iki patisini çırpıyor :)
Anlatışını ve özellikle de kedini çok sevdim. Çok tatlıymış, onun kıymetini bil, son kedin olsun :)

Yorum Gönder